MAKALELER

BESLENME / ÇOCUK BESLENMESİ

İŞTAHSIZLIKLA BAŞETME YÖNTEMLERİ


İştahsız Çocuk Beslenmesi

Çocuğunuzun iştahsızlığını yenmenin başlangıç noktası onun beslenme alışkanlıklarını değiştirmektir.
- Çocuğunuzun besin tercihlerini de göz önüne alarak yemek çeşitliliğini artırmaya çalışın. Bunun yanı sıra sofrada çocuğunuzun tercih yapmasına da imkan sağlayın.
- Çocukların çoğu yemek yemek yerine içmeyi tercih ederler. Çocuğunuzun yemekten hemen önce veya yemek esnasında tükettiği süt, meyve suyu, su, komposto gibi içecekleri sınırlandırmaya gayret ediniz. Fazla süt tüketimi aynı zamanda anemiye, anemi de iştahsızlığa yol açmaktadır. Bu nedenle süt tüketiminin günde 2 su bardağı ile sınırlandırılmasında fayda vardır.
- Porsiyon ölçülerini çocuğunuzun gereksinimlerine göre ayarlayın. Hatta çocuğunuzun yemeğini kendisinin almasını teşvik edin.
- Çocuğunuz bir besini reddederse, farklı ve tüketmek isteyeceği bir alternatif besin deneyin. Ancak bu besini de reddederse bir sonraki öğüne kadar başka bir alternatif sunmayın.
- Ara öğünlerde porsiyonları küçük tutmaya özen gösterin. Büyük porsiyonlu ara öğünler fazlasıyla tokluk sağlayacağından bir sonraki ana öğünde yemek yeme isteğini baskılar. Çocuk acıkmadığı için iştah da gelişmez.
- Yiyecekleri çocuğunuzun kolay tüketebileceği şekilde hazırlamaya özen gösterin (örn: küçük köfteler, elde yenilebilecek börekler, şekilli kurabiyeler vb).
- Çocuğunuz pişmiş sebzeden çok çiğ sebzeleri daha severek tüketir. Bunları ara öğünlerde eline verip tüketmesini sağlayabilirsiniz (örn: salatalık, havuç vb).
- Çocuğunuzun yemek seçmesini istemiyorsanız ona örnek olun ve siz de yemek seçmeyin. Unutmayın, çocuklar gördüklerini taklit ederek öğrenirler.
- Çocuğunuzun yiyeceklere karşı tutumunun bir bağımsızlık ifadesi olduğunu unutmayın. Bu tür durumların büyüme sürecinde olduğunu, geçici olduğunu unutmayın ve ısrarcı olmayın.
- Öğünde yemeyen çocuğa arkasından koşarak kaşık kaşık bir şeyler yedirmeye çalışmayın. Yemeğin sofrada yenmesini alışkanlık haline getirin.
- Sofranızı şenlendirin, yemek sırasında üzücü ve rahatsız edici olaylardan söz etmeyin, çocuğun yaramazlıklarını ve hoşlanmadığınız yanlarını dile getirmeyin. Yıkıcı eleştiri, ayıplama ve suçlamadan uzak durun. Sıkıcı, kuralcı ve uzun konuşmalardan kaçının. İkaz gerekiyorsa espriyle beraber sempatik bir biçimde yapın ve sofranın neşesini kaçırmamaya çalışın. Bu arada çocukla konuşmak, şakalar yapmak veya hikayeler anlatmak yemeği zevkli hale getirebilir.
- Çocuk acıktığında yemek zamanını beklemeden ona yemeğini vermek gerekir. Acıkan çocuğa ısrarla yemek zamanını bekletmek onun iştahının kaçmasına neden olabilir. Henüz yemeği hazır olmamış çocuğa alması gereken gıdalardan bir miktar verilerek iştahının kaçmamasına yardımcı olunabilir.
- Yemek saatleri düzenli olmalıdır. Çocukların yemek aralarında çikolata, pasta, şeker, kolalı içecekler gibi besleyici niteliği olmayan besinlere alışmaması için özel çaba sarf etmek gerekir.
- Tüm bunların yanı sıra iştahsız olan çocuğunuzun en azından yediği besinleri zenginleştirerek beslenmesine katkıda bulunabilirsiniz. Çocuğunuzun sabah kahvaltılarına ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumları ekleyebilirsiniz. Çocuğunuzun çorbalarını sütlü yumurtalı pişirebilir, içine peynir, et ekleyebilirsiniz. Sebzeleri beşamelli (sütlü ve kaşarlı) olarak tüketmelerini sağlayabilirsiniz. Yumurtaları omlet şeklinde hazırlayıp içine sebze, peynir gibi besinleri katabilirsiniz.
- Meyve tüketiminde sıkıntı varsa meyve suyu veya komposto şeklinde tüketimini sağlayabilirsiniz.
- Hazırladığınız keklerin, kurabiyelerin içine kuru meyve, yağlı tohumlar, elma, havuç gibi sebze ve meyveleri koyarak besini zenginleştirebilirsiniz.
- Seviyor diye sık sık aynı besinlerin pişirilmesi, yemeye karşı isteksizliğe ve çeşitli bahaneler üretilmesine yol açar.
- Çocuklarda duyusal özellikler (renk, koku, ısı, tat ve yemeğin görünüşü) iştah üzerine olumlu etki eder.
- Son olarak, unutmamakta fayda var; çocuklar karışık lezzetlerden hoşlanmazlar.